30 Ekim 1918'de Birinci Dünya Savaşı'nı sonlandırmak amacıyla Limni Adası'nın Mondros Limanı'nda Bahriye Nazırı Hüseyin Rauf Orbay'ın başkanlığındaki Osmanlı Heyeti ile İngiliz Amirali Calthorp'un başkanlığını yaptığı İtilaf Devletleri Heyeti arasında imzalanmıştır. Osmanlı için çok ağır şartlara sahip olan bu antlaşma, aslında Osmanlı Devleti'nin fiilen sona erdiğini gösteren ve Osmanlı İmparatorluğu'nun herhangi bir yerinde İtilaf Devletlerinin güvenliğini tehdit edici bir durum sonucunda işgal edilmesi hakkını tanıyan bu antlaşmanın Osmanlı hükümetinin kayıtsız şartsız kendini düşmana teslim ettiği anlamına geldiği görülmektedir.
Bu antlaşmada bulunan bazı maddeler doğrudan Osmanlı Hükümetinin iradesini yok saymakta ve özellikle 7. Madde ile memleketin her yerini itilaf devletlerine paylaşma hakkını verdiğinden dolayı İtilaf Devletleri daha barış antlaşmasının imzalanmasını beklemeden Türk topraklarının taksimine başlaması bakımından ateşkesten çok teslim olma özelliği taşıdığını söyleyebiliriz.
Mondros Ateşkes Antlaşması'nın Başlıca Hükümleri - İstanbul ve Çanakkale Boğazlarının açılması, Karadeniz'e serbestçe geçişin sağlanması konusunda kararlar İtilaf devletleri tarafından alınacaktır.
- Osmanlı sularında bulunan tüm torpil tarlalarıyla birlikte torpido ve kovan mevzilerinin yerleri gösterilecek, bunları taramak ve kaldırmak için yardım edilecektir.
- Karadeniz'de bulunan torpiller hakkında bilgi verilecektir.
- İtilaf Devletlerinin ve Ermeni esirleri kayıtsız şartsız İstanbul'da teslim edilecektir.
- Hudutların korunması ve iç asayişin sağlanması dışında Osmanlı ordusu ivedilikle dağıtılacaktır.
- Osmanlı savaş gemileri teslim olacak ve onlara İtilaf devletleri tarafından gösterilen Osmanlı limanlarında gözetim altında bulundurulacaktır.
- Güvenliklerini tehdit edecek bir durum söz konusu olursa İtilaf Devletlerinin herhangi bir stratejik yeri işgal etme hakkı bulunacaktır.
- İtilaf devletleri Osmanlı Demir Yollarından faydalanacak ve Osmanlı Ticaret gemileri de İtilaf Devletlerinin hizmetinde bulunacaktır.
- İtilaf Devletleri Osmanlı limanları ve tersanelerinde bulunan vasıtalardan faydalanabilecektir.
- Toroslarda bulunan tüneller İtilaf Devletlerine ait olacaktır.
- İran içlerinde ve Kafkasya'da bulunmakta olan Osmanlı kuvvetlerinin işgal ettikleri yerlerden geri çekilmeleri gerekmektedir.
- Hükümet haberleşmesi dışındaki telsiz, telgraf ve diğer iletişim kanallarının denetimi İtilaf Devletlerinin eline verilecektir.
- Ticari, askeri ve denizle ilgili madde ve malzemelerin tahrip edilmesi önlenecektir.
- Türkiye İtilaf devletlerinin kömür, mazot ve yağ maddeleri ihtiyaçlarını karşılayacaktır. İhracat için başka ülkelerle anlaşmaları söz konusu olmayacaktır.
- İtilaf Devletlerinin zabıtası tüm demir yollarını denetim altına alacaktır.
- Irak, Suriye, Yemen, Asir ve Hicaz'da bulunan kuvvetlerin en yakında bulunan İtilaf Devletleri kumandanlarına teslim olmaları gerekmektedir.
- Bingazi ve Trablusgarp'ta bulunan Osmanlı subayları en yakında bulunan İtalyan Garnizonuna teslim olacaktır.
- Bingazi ve Trablusgarp'ta bulunan Osmanlı işgali altındaki limanlar İtalyanlara bırakılacaktır.
- Asker ve Sivil olan Alman ve Avusturya uyruklu kişiler bir ay içinde Osmanlı topraklarını terk edecektir.
- Hem askeri teçhizatın teslimine hem Osmanlı Ordusunun terhisine hem de nakil araçlarının İtilaf devletlerine teslim edilmesiyle ilgili verilecek bir emir derhal yerine getirilecektir.
- Bir üye İtilaf devletleri adına, iaşe nezaretinde çalışacak, bu ülkelerin ihtiyaçlarını temin edecek ve bu üyenin istediği her bilgi kendisine verilecektir.
- Osmanlı savaş esirleri İtilaf Devletlerinin gözetimi altında kalacaktır.
- Osmanlı Hükümeti merkezi devletlerle olan bütün ilişkilerini kesecektir.
- Altı vilayet adı verilmiş olan yerlerde bir kargaşa olursa bu vilayetlerin herhangi bir kısmını işgal etme hakkı İtilaf Devletlerinde bulunacaktır.
- Osmanlı Devleti ile Müttefik Devletler arasında yapılan savaş 1918 yılı ekim Ayının 31. Günü yerel saat ile öğle zamanı sona erdirilecektir.
Mondros Ateşkes Antlaşması'nın Önemi
Osmanlı devletinin egemenlik alanını daraltmakta olan bu antlaşma, Osmanlı devletine imzalatılan ve bağımsızlık ilkeleri ile bağdaşmayan özelliklere sahiptir. Bu antlaşma ile Osmanlı devletinin fiilen herhangi bir işlevi kalmamaktadır. Özellikle boğazların İtilaf Devletleri tarafından işgal edilmesi sonucu Anadolu'yla Trakya'nın bağlantısı kesilmiş, İstanbul'un güvenliği tehlikeye düşmüştür.
Mondros Ateşkes Antlaşması'nın Sonuçları
Mondros Ateşkes Antlaşması maddeleri arasındaki 5 ve 7. Maddeler Osmanlı devletinin her hareketi ile işgal edilmeye müsait hale gelmesini sağladığı gibi orduların dağıtılması, savaş gemilerine el konulması gibi maddeler de Osmanlı'nın kendini savunma hakkını elinden almaktadır. Ayrıca altı vilayet olarak belirtilen doğu illerinin işgal edilebileceği ile ilgili olan 24. Madde de ileride bir Ermenistan Devletinin kurulmasının önünün açık olduğunu belirten bir madde olarak karşımıza çıkmaktadır.
Ekstra Bilgiler
Mondros Ateşkes Antlaşması, Osmanlı İmparatorluğu'nun sonunu getiren sürecin başlangıcı olarak kabul edilir. Bu antlaşma, Osmanlı topraklarının işgal edilmesine ve milli mücadele hareketlerinin başlamasına zemin hazırlamıştır. Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları, bu antlaşmanın ağır şartlarına karşı çıkarak Kurtuluş Savaşı'nı başlatmış ve Türkiye Cumhuriyeti'nin temellerini atmışlardır.
|