İzmir İktisat Kongresi, İzmir'de Banka-Han binasında toplanan ve yeni Türkiye'nin ekonomik sorunlarının tartışıldığı bir kongredir. Yeni Türk devletinin temelleri 23 Nisan 1920'de atılmıştı, fakat en önemli sorun ülkenin işgallerden kurtarılması olarak görüldüğü için ekonomik sorunlarla ilgilenilememişti. Mustafa Kemal Atatürk, askeri başarıların ekonomik başarılarla devam ettirilmediğinde bir anlamı olmadığını biliyordu. Bu sebeple Mustafa Kemal, İzmir İktisat Kongresi'ni topladı. Bu kongrenin toplanmasının amacı, ekonomik kalkınmayı sağlamak için gerekli yöntemleri aramaktı.
İzmir İktisat Kongresi'nde Alınan Kararlar
- El işçiliği ve küçük işletmecilikten çıkılıp bir an önce fabrikasyona geçilmelidir.
- Devlet, ekonomik gücü olan bir yapı haline gelmelidir. Özel sektör devlet tarafından desteklenmelidir.
- Özel sektöre destek ve kredi sağlayacak iki tane devlet bankası kurulmalıdır.
- Yabancıların ürünlerinden kaçınılmalı ve dışarı ile rekabet içinde olmak için sanayi bir bütünlük içinde olmalıdır.
- Demir yollarının yapımına kısa sürede başlanmalıdır.
- Amele kelimesi yerine işçilere işçi denmelidir.
- İşçilere sendika hakkı tanınmalıdır.
- Hammaddesi yurt içinde yetişebilen sanayi dalları kurulmalıdır.
- Milli bankaların kurulması sağlanmalıdır.
- Sanayi teşvik edilmelidir.
İlk Oturumda Alınan Kararlar
- Madde-1: Türkiye, milli hudutları dahilinde, lekesiz bir istiklal ile, dünyanın sulh ve terakki unsurlarından biridir.
- Madde-2: Türkiye halkı hakimiyetine, kanı ve canı pahasına elde ettiğinden, hiçbir şeye feda etmez ve milli hakimiyete müstenit olan meclis ve hükümetine daima zahirdir.
- Madde-3: Türkiye halkı, tahribat yapmaz; imar eder. Bütün mesai iktisaden memleketi yükseltmek gayesine matuftur.
- Madde-4: Türkiye halkı, sarf ettiği eşyayı mümkün mertebe kendi yetiştirir. Çok çalışır, vakitte, servette ve ithalatta israftan kaçar. Milli istihsali temin için icabında geceli gündüzlü çalışmak şiarıdır.
- Madde-5: Türkiye halkı, servet itibari ile bir altın hazinesi üzerinde oturduğuna vakıftır. Ormanlarını evladı gibi sever, bunun için ağaç bayramları yapar; yeniden orman yetiştirir. Madenleri kendi milli, istihsali için işletir ve servetlerini herkesten fazla tanımaya çalışır.
- Madde-6: Hırsızlık, yalancılık, riya ve tembellik en büyük düşmanımız; taassuptan uzak dindarane bir selabet her şeyde esasımızdır. Her zaman faydalı yenilikleri severek alırız. Türkiye halkı mukaddesatına, topraklarına, şahıslarına ve mallarına karşı yapılan düşman fesat propagandalarından nefret eder ve daima bunlarla mücadeleyi bir vazife bilir.
- Madde-7: Türkler, irfan ve marifet aşığıdır. Türk, her yerde hayatını kazanabilecek şekilde yetişir; fakat her şeyden evvel memleketinin malıdır. Maarife verdiği kutsiyet dolayısıyla (Mevlid-i Şerif) Kandil günü, aynı zamanda bir kitap bayramı olarak tes'id eder.
- Madde-8: Birçok harpler ve zaruretten dolayı eksilen nüfusumuzun fazlalaşması ile sıhhatlerimizin, hayatlarımızın korunması en birinci emelimizdir. Türk mikroptan, pis havadan, salgından ve pislikten çekinir, bol ve saf hava, bol güneş ve temizliği sever. Ecdat mirası olan binicilik, nişancılık, avcılık, denizcilik gibi bedeni terbiyenin yayılmasına çalışır. Hayvanlarına da aynı dikkat ve himmeti göstermekle beraber cinslerini düzeltir ve miktarlarını çoğaltır.
- Madde-9: Türk, dinine, milliyetine, toprağına, hayatına ve müessesatına düşman olamayan milletlere daima dosttur; ecnebi sermayesine aleyhtar değildir. Ancak kendi yurduna kendi lisanına ve kanununa uymayan müesseselerle münasebette bulunmaz. Türk, ilim ve sanat yeniliklerini nerede olursa olsun doğrudan doğruya alır ve her türlü münasebette fazla mutavassıt istemez.
- Madde-10: Türk, açık alın ile serbestçe çalışmayı sever; işlerde inhisar istemez.
- Madde-11: Türkler, hangi sınıf ve meslekte olurlarsa olsunlar, candan sevişirler. Meslek, zümre itibar ile el ele vererek birlikler, memleketini ve birbirlerini tanımak, anlaşmak için seyahatler ve birleşmeler yaparlar.
- Madde-12: Türk kadını ve kocası, çocuklarını iktisadi misaka göre yetiştirir.
Bu kongreye işçi, çiftçi, tüccar ve sanayici dahil olmak üzere toplam 1135 delege katılmıştır. Kongre, Misak-ı İktisadi'yi (Milli ekonomi ilkesini) kabul etmiştir. Bu ilkede anlatılmak istenen, "Ekonomik kalkınmamız ve gelişmemiz milli bağımsızlığımız içerisinde sağlanmalıdır ve temel hedef siyasal bağımsızlık gibi ekonomik bağımsızlığın da sağlanmasıdır." Bu kongre, ülkenin içinde bulunduğu ekonomik duruma yönelik çözümler getirmiştir.
Ekstra Bilgiler
İzmir İktisat Kongresi, 17 Şubat - 4 Mart 1923 tarihleri arasında düzenlenmiştir. Kongrenin toplanması, Kurtuluş Savaşı'nın sona ermesinden hemen sonra gerçekleşmiştir. Bu dönemde, Türkiye'nin ekonomik bağımsızlığını kazanması ve uluslararası alanda rekabet edebilir hale gelmesi büyük önem taşımaktaydı. Kongre, ekonomik kalkınmanın yanı sıra sosyal ve kültürel gelişim hedeflerini de göz önünde bulundurmuştur. Ayrıca, kongrede alınan kararlar, Cumhuriyet'in ilanından sonra gerçekleştirilecek olan ekonomik reformların temelini oluşturmuştur.
|
Perran
20 Temmuz 2024 CumartesiEkonomik bağımsızlık ve kalkınma hedefleri ile toplanan İzmir İktisat Kongresi'nde alınan kararlar uzun vadede ne kadar başarılı oldu? Bu kararlar gerçekten Cumhuriyet'in ekonomik reformlarına temel teşkil etti mi?
Cevap yazAdmin
20 Temmuz 2024 CumartesiPerran Hanım,
İzmir İktisat Kongresi, Cumhuriyet'in ilk yıllarında alınan ekonomik kararların temelini oluşturan önemli bir toplantıydı. Kongrede alınan kararlar, Türkiye'nin ekonomik bağımsızlık ve kalkınma hedeflerini belirledi. Uzun vadede bu kararların bir kısmı başarılı oldu ve Türkiye'nin gelişimine katkı sağladı. Tarım, sanayi ve ticaret alanında yapılan reformlar, ekonominin modernizasyonuna yardımcı oldu. Ancak, bazı hedeflere ulaşmakta zorluklar yaşandı ve zaman içinde farklı stratejiler benimsendi. Genel olarak, İzmir İktisat Kongresi'nin Cumhuriyet'in ekonomik reformlarına önemli bir temel oluşturduğunu söyleyebiliriz.