Londra Antlaşması Maddeleri ve Sonuçları

Londra Antlaşması

30 Mayıs 1913'te imzalanan Londra Antlaşması, Birinci Balkan Savaşı sonucunda Bulgaristan Krallığı ile Osmanlı Devleti arasında yapılan bir antlaşmadır. Bu antlaşma, Avrupa'nın büyük devletlerinin de katılımıyla gerçekleştirilen görüşmeler sonucunda şekillenmiştir. Osmanlı Devleti, bu antlaşmanın şartlarını kabul etmek durumunda kalmış ve antlaşmadan kârlı çıkan taraf Bulgaristan Krallığı olmuştur. Sonuç olarak, Osmanlı Devleti'nin yalnızca Bulgaristan'la bir sınırı kalmıştır.

Londra Antlaşması Maddeleri

Osmanlı Devleti'nin batıda kalan sınırı Midye-Enez hattı olacaktır.
Osmanlı Devleti, Arnavutluk ve Ege Adaları'nın geleceğinin belirlenmesini büyük devletlere bırakacaktır.
Selanik, Güney Makedonya ve Girit Yunanistan'a bırakılacaktır.
Kavala ve Dedeağaç ile birlikte Gelibolu Yarımadası dışındaki tüm Trakya, Edirne dahil olmak üzere, Bulgaristan sınırlarına katılacaktır.
Orta ve Kuzey Makedonya, Sırbistan'a verilecektir.

Antlaşma maddelerine bakıldığında, en kârlı çıkan devletin Bulgaristan Krallığı olduğu görülmektedir. Bulgaristan'ın Batı Trakya'nın büyük bir bölümüne sahip olması, Ege Denizi'nde hakimiyet kurmasını sağlamıştır. Ancak, İkinci Balkan Savaşı'nda Enver Paşa komutasındaki Türk Ordusu Midye-Enez hattını geçerek bu antlaşmayı ihlal etmiş ve Edirne ile Kırklareli'yi geri almıştır.

Londra Antlaşması'nın Genel Sonuçları

Bulgaristan, Ege Denizi'ne ulaşmış ve bu bölgede Birinci Dünya Savaşı'nın sonuna kadar hüküm sürmüştür.
Ordu içine siyasetin karışması nedeniyle Birinci Balkan Savaşı'nın kaybedildiğini düşünen Mustafa Kemal Paşa'nın haklı olduğu anlaşılmıştır.
Antlaşma sonrasında İttihat ve Terakki Partisi'nin resmi olarak iktidara geçmesi söz konusu olmuştur.
İkinci Balkan Savaşı'nın başlamasıyla Londra Antlaşması hükümleri geçersiz hale gelmiştir.

Ek olarak, Londra Antlaşması'nın imzalanması, Osmanlı Devleti'nin Balkanlar'daki nüfuzunu büyük ölçüde kaybetmesine neden olmuştur. Bu antlaşma, Osmanlı Devleti'nin Avrupa topraklarındaki son büyük kaybını simgelemektedir. Ayrıca, Balkan Savaşları boyunca yaşanan etnik temizlik ve nüfus hareketleri, bölgedeki demografik yapıyı da önemli ölçüde etkilemiştir.